top of page

İsrail Devleti'nin Filistin Coğrafyasındaki Haksız Fiillerinin ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail Devleti'ne Karşı Açmış Olduğu Davanın Değerlendirilmesi

İsrail Devleti'nin Filistin Coğrafyasındaki Haksız Fiillerinin ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail Devleti'ne Karşı Açmış Olduğu Davanın Değerlendirilmesi

 

A. İsrail Devleti’nin Filistin Coğrafyasındaki Haksız Fiillerinin Değerlendirilmesi

Öncelikle, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Filistin coğrafyasında yaşanan talihsiz olayları hukuki perspektifte değerlendirebilmek için, somut olayın tahlilini çok iyi bir şekilde ortaya koymak gerekir. İsrail, egemen bir devlettir. Egemen bir devlet olmasının tabi bir sonucu olarak İsrail Devleti uluslararası hukuk tüzel kişiliğidir yani uluslararası hukukun bir süjesidir. Hamas ise, devlet dışı aktördür ve uluslararası hukuk tüzel kişiliği yoktur. Dolayısıyla ortada bir asimetrik saldırı söz konusudur. Hamas’ın silahlı kanadı olan İzzeddin el- Kassam Tugaylarının 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail ülkesinin egemenliğinde bulunan topraklara yapmış olduğu silahlı saldırı sonrası Birleşmiş Milletler Şartı’nın 2.maddesinin 4.fıkrasında düzenlenen kuvvet kullanma yasağını çiğnenmiştir ve bunun sonucunda İsrail Devleti’ne Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51.maddesi gereği meşru müdafaa hakkı doğmuştur. Hamas, silahlı saldırıda bulunurken, ‘’kurtuluş mücadelesi verdiğini’’ ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı olduğunu (self-determinasyon) iddia etmektedir. Uluslararası hukukta, halkların kendi kaderini tayin etme hakkı vardır; ancak bu hak kullanılırken, sivillere karşı kuvvet kullanılmamalıdır. Hamas, sivillere kuvvet kullandığı için Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51.maddesindeki kuvvet kullanma hakkındaki ölçülülük ilkesini çiğnemiştir.  Neticede İsrail’deki Yahudi sivillere hedef alındığı ve İsrail’in egemenliğine halel geldiği için İsrail’in meşru müdafaa hakkı doğmuştur. İsrail, BM Şartı 51’in dışına çıkmadan, meşru müdafaa hakkını kullanmalıydı. Fakat süreç pek de öyle gelişmedi. İsrail, meşru müdafaa hakkını kullanırken; sadece Hamas unsurlarına karşı değil, aynı zamanda Filistin halkına karşı da silahlı saldırılarda bulunmuştur. İsrail, kendi topraklarına haksız bir silahlı saldırı sonrası kazanmış olduğu meşru müdafaa hakkını kullanırken; bir başka devletin egemenliğine halel getirmiştir. Ayriyeten, İsrail, meşru müdafaa hakkını kullanırken, başta Gazze’deki El Ehli Baptist Hastanesi olmak üzere birçok Filistinli sivilin bulunduğu yerleri de bombalayarak, kuvvet kullanmanın temel ilkesi olan orantılılık ilkesini çiğnemiştir. Dolayısıyla İsrail’in meşru müdafaa hakkı ortadan kalkmış ve Filistin coğrafyası üzerindeki silahlı saldırıları haksız fiile dönüşmüştür.

Sonuç olarak, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas’ın İsrail topraklarına başlatmış olduğu saldırı; İsrail’e meşru müdafaa hakkı vermiştir. Ancak İsrail, meşru müdafaa hakkını kullanırken El Ehli Baptist Hastanesi’ni Hamas’ın karargah olarak kullandığı bahanesiyle bombalamış ve yaklaşık 500 sivili katletmiş ve meşru müdafaada orantılılık ilkesini çiğnemiştir.

 

B. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail Devleti'ne Karşı Açmış Olduğu Davanın Değerlendirilmesi

İsrail’in Filistin topraklarında işlediği haksız fiillerin sonucunda Güney Afrika Cumhuriyeti 29 Aralık 2023 tarihinde Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) başvurmuştur. 11-12 Ocak 2024 tarihlerinde Dava’nın ihtiyati tedbire ilişkin duruşmaları halka açık olarak görülmüştür. 11-12 Ocak 2024 tarihlerinde görülen duruşmalar; esasa ilişkin değil, ihtiyati tedbirlere ilişkindir. Davacı Güney Afrika Cumhuriyeti, Divan’dan birtakım ivedilikle ihtiyati tedbirler uygulamasını istemiştir. Divan da bu doğrultuda hareket etmiş ve 26 Ocak 2024 tarihinde ihtiyati tedbir kararlarını açıklamıştır. Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023 tarihinde, İsrail Devleti’nin, Filistin coğrafyasındaki insanlık dışı eylemlerinin 1948 Tarihli Soykırım Sözleşmesi’nin 3.maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle Divan’a başvurmuştur. Güney Afrika Cumhuriyeti, 9.Madde’ye dayanarak Divan’a başvurmuştur. Duruşmalar 11-12 Ocak 2024 tarihinde görülmüştür. 11 Ocak 2024 tarihinde Güney Afrika Cumhuriyeti temsilcileri, 12 Ocak 2024 tarihinde de İsrail Devleti temsilcileri dinlenmiştir.Güney Afrika Cumhuriyeti, Divan’dan kısaca İsrail Devleti’nin Gazze’ye yönelik yapmış olduğu tüm silahlı saldırıları askıya almasını, Gazze’de bulunan sivillere hiçbir türlü zarar verilmemesini talep etmiştir.

 

26 Ocak 2024 tarihinde Divan; Güney Afrika’nın ihtiyati tedbirlere yönelik taleplerine ilişkin kararını açıklamış ve 2 ret oyuna karşı 15 kabul oyuyla Filistin coğrafyasında birtakım ihtiyati tedbirler uygulanmasına ilişkin karara hükmetmiş ve İsrail Devleti’nin ‘’davanın reddine ilişkin’’ talebini reddetmiştir. (Tedbire ilişkin kararın dilekçesine erişim için dipnot kısmına bakınız) Divan’ın üzerinde durduğu tedbirler aşağıda sıralanmıştır:

1- İsrail Devleti’nin her türlü soykırım fiilinden kaçınması ve bunları engellemesi

2- Delillerin karartılmaması

3- Filistin coğrafyasına yapılacak insani yardımlara izin verilmesi

4- İsrail Devleti’nin bir ay sonra, bu konulara ilişkin Divan’a rapor sunması

 

Nitekim tahmin edildiği üzere İsrail Devleti, bu tedbir hükümlerine uymayacağını açıklamıştır. Uluslararası Adalet Divanı’nın kararına uyulmadığında bu durum Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne taşınabilir. Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin mutlak veto yetkisi bulunduğu ve bu üyelerden birisinin de Amerika Birleşik Devletleri olduğu unutulmamalıdır. Zira bu üyelerden herhangi birinin veto yetkisini kullandığı halde Uluslararası Adalet Divanı kararı, BMGK aracılığıyla uygulatılamaz. İsrail Devleti de bundan faydalanarak Divan’ın kararlarını pek umursamamıştır.

 

Türkiye Cumhuriyeti de Ağustos 2024 tarihinde, UAD Statüsü Madde 63/2 gereğince ve Soykırım Sözleşmesi’nin taraf devletlerinden biri olarak Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail Devleti’ne karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açmış olduğu davaya müdahil oldu.

 


Mehmet KIŞLIK

İAÜ Hukuk Kulübü Uluslararası Hukuk Departmanı Üyesi

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
HAYVAN HAKLARININ ANAYASADAKİ YERİ

HAYVAN HAKLARININ ANAYASALARDA DÜZENLENMESİ Hayvan hakları geçmişten günümüze sürekli değişmekle beraber günümüze gelinceye dek de...

 
 
 

留言


9_1.png

İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Yerleşkesi, T blok, -3. Kat, Hukuk Kulübü odası

© 2023 by Istanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Kulübü

bottom of page